Hikayemiz
Lise eğitimini ABD’nin Chicago kentinde tamamlayan Tuba Ergin, “Art Institute of Chicago’da moda tasarımı okudu. 2000 yılında La Salle Academy’nin Moda Tasarımı ve Pazarlaması diploma programını bitirdi. 2002 ve 2012 yılları boyunca, Türkiye’de Network, US Polo, Lacoste, Koton gibi birbirinden ünlü markalara danışmanlık ve koleksiyon hizmeti verdi.
Tuba Ergin uzun yıllar dünya çapında markalara da danışmanlık ve koleksiyon hizmeti verdi. Danimarka’dan Bestseller (VM, Only Vila, Jack&Jones), Fransa’dan Groupe Beaumanoir (Morgan, Cache-Cache, Bonobo), Lacoste, Celio, Promod, İtayla’dan Zu Elements, İspanya’dan Inditex Brands, İngiltere’den Debenhams George Next, İsveç’ten H&M danışmanlık verdiği markalar arasında yer alıyor.
2010 yılında kendi markası Garden Of Denim Design; “G.O.D.D.”ı kurdu ve Cph, Premium, Who’s Next ve White fuarlarına katılarak, tasarımlarını 7 ülkede özel butiklerde satmaya başladı.2013 yılında ”TUBA ERGIN” markasını yaratarak, İstanbul Moda Haftası’nda aktif olarak yer aldı ve birbirinden ilgi çekici defilelere, şovlara imza attı. Desa markası ile işbirliği yaparak “Tuba Ergin for Desa” kapsül koleksiyonu hazırladı.İtalya Vogue ve Deri Tanıtım Vakfı’nın seçtiği 7 Türk tasarımcısından biri olarak L’UOMO VOGUE ve VOGUE Italia dergilerinde koleksiyonları yayınlandı.2019 yılında ilk mağazasını İstanbul’un önde gelen alışveriş merkezlerinden Akasya’da açtı.
Koleksiyonlarını sıra dışı, güçlü, çevreye duyarlı ve rafine kadınlar için tasarlayan Tuba Ergin, sanatın her türü, doğal malzemeler, teknoloji ve sokak kültürlerinden ilham alıyor. Tasarımlarında inovasyon, deneysellik, giyilebilirlik ön plana çıkıyor.Ürünleri yeniden düşünüp, yeniden tasarlayarak, güvenli ve doğada çözünebilir ürünlerin tekrardan doğaya kaynak olarak geri dönmesini amaç edinen Tuba Ergin sürdürülebilir modanın Türkiye’deki öncülerinden biri olarak öne çıkıyor.Bunu ilk olarak ekolojik, geri ve ileri dönüşümlü ürünlerden oluşan, moda farkındalığı yüksek bir marka olarak tasarladığı ilk markası Garden of Denim Design, baş harfleri G.O.D.D. olan premium denim markasıyla hayata geçirdi.Kadın vücudunu mükemmel gösteren fitlerin, kesimlerin yanı sıra ozon, susuz yıkama, lazer gibi teknikleri de kullanan Tuba Ergin, kağıttan ve gümüşten yapılan elyaflardan oluşan denim kumaşlara da yer verdi.
Organik koton, önemli bir gıda atığı olan süt ve ondan yapılan elyaflarla oluşturulmuş, dönemin çağdaş formlarından oluşan zahmetsiz şık penyeler, dönüştürülmüş pvc gibi malzemelerden ceketler tasarladı.Farklı tutarlılıktaki materyalleri kombinleyerek, malzemelerde inovatif ve çevreci, ama giyilebilir, güncel koleksiyonlar üretti. Endüstriyel atıkları, gerek aksesuar, gerek garni olarak kullanıp, bunları organik kumaşlarla kombinleyerek tasarımlarını hazırladı. Araba, bisiklet şambreller gibi endüstriyel atıkları geri dönüştürerek birer tasarım objesi ve hazır giyim ürünü haline getirdi.Tüm bu atıkların birer giyim objesi haline gelmeden önce sağlığa zararlı olmadıklarına dair testler de yaptırdı. Dikimi, kesimi ve genel olarak üretimi çok farklı olan bu malzemeleri öncelikle kendi işlemeyi öğrendi. Sonrasında seri üretimini yapabilecek atölyeler bulup, onlarla teknikler geliştirdi. Sadece endüstriyel atıklar değil, kullanılmış eski ordu çantalarını parçalara ayırıp, vejetal deri ve trikolarla birleştirerek ceketler haline getirdi.Her koleksiyon, yeni bir atık ve malzemeyi işleme konusunda uzmanlaştı. Elektronik baskı devre kartlarından somon balığı derisine kadar kullanmadığı, dönüştürmediği malzeme kalmadı. Oto tamircisinden aldığı atık şambrelleri temizleyip, parlattı ve deri alternatifi olarak kullandı. Moda tasarımcısı, aynı teknikleri ve yaklaşımları şu anda da TUBA ERGIN markası altında devam ettiriyor; koleksiyonlarının büyük bir oranını bu çerçevede tutarak sürdürülebilir moda alanında önemli tasarımlara imza atıyor.
Organik koton, önemli bir gıda atığı olan süt ve ondan yapılan elyaflarla oluşturulmuş, dönemin çağdaş formlarından oluşan zahmetsiz şık penyeler, dönüştürülmüş pvc gibi malzemelerden ceketler tasarladı.Farklı tutarlılıktaki materyalleri kombinleyerek, malzemelerde inovatif ve çevreci, ama giyilebilir, güncel koleksiyonlar üretti. Endüstriyel atıkları, gerek aksesuar, gerek garni olarak kullanıp, bunları organik kumaşlarla kombinleyerek tasarımlarını hazırladı. Araba, bisiklet şambreller gibi endüstriyel atıkları geri dönüştürerek birer tasarım objesi ve hazır giyim ürünü haline getirdi.Tüm bu atıkların birer giyim objesi haline gelmeden önce sağlığa zararlı olmadıklarına dair testler de yaptırdı. Dikimi, kesimi ve genel olarak üretimi çok farklı olan bu malzemeleri öncelikle kendi işlemeyi öğrendi. Sonrasında seri üretimini yapabilecek atölyeler bulup, onlarla teknikler geliştirdi. Sadece endüstriyel atıklar değil, kullanılmış eski ordu çantalarını parçalara ayırıp, vejetal deri ve trikolarla birleştirerek ceketler haline getirdi.Her koleksiyon, yeni bir atık ve malzemeyi işleme konusunda uzmanlaştı. Elektronik baskı devre kartlarından somon balığı derisine kadar kullanmadığı, dönüştürmediği malzeme kalmadı. Oto tamircisinden aldığı atık şambrelleri temizleyip, parlattı ve deri alternatifi olarak kullandı. Moda tasarımcısı, aynı teknikleri ve yaklaşımları şu anda da TUBA ERGIN markası altında devam ettiriyor; koleksiyonlarının büyük bir oranını bu çerçevede tutarak sürdürülebilir moda alanında önemli tasarımlara imza atıyor.